10 Mayıs – 23 Kasım 2025
Sale d’Armi, Arsenale
Venedik, İtalya
(TR) / (EN)

Yerebasan, toprağı bir hafıza taşıyıcısı ve yaşam alanı olduğunu vurgularken onun hareket eden, direnen, bilgi taşıyan ve ilişki kuran aktif bir özne olduğuna dikkat çekiyor.

Küratörler Yerebasan’da mimarlığın mekânsal üretimin ötesinde toplumsal, ekolojik ve tarihsel bir ilişkiler ağının önemli bir parçası olduğunu vurguluyor. Bu açıdan Yerebasan mimarlığı anlamaya, dinlemeye, araştırmaya ve topraktan ilhamla düşünmeye odaklanan bir sergi.

Yerebasan; resim, yerleştirme, üç boyutlu mimari üretim, sayısal araştırma teknikleri ve akademik çalışmalara uzanan geniş bir yelpazede, farklı medyumlarda, bireysel ve ekipler tarafından üretilen işleri bir araya getiriyor. Sergideki bu çeşitlilik ziyaretçileri, toprağı farklı açılardan düşünmeye, yorumlamaya ve yeniden hayal etmeye davet ediyor. Sergilenen bazı işler biyolojik yerleştirmeler olduğu için sergi süresince değişip dönüşecek; bu da sergiyi yalnızca izlenen değil, aynı zamanda yaşayan bir yapı hâline getiriyor.

Sergi, hep birlikte “Mimarlık hiç yere bastı mı?” sorusunu sormaya ve üzerine düşünmeye davet ediyor.

Mimarlık, sıklıkla, temiz ve denetlenebilir ortamlar yaratmak uğruna, toprağa ilişkin özellikleri bastırmaya meyillidir. Bunun aksine Yerebasan, toprağı pavyonun merkezine yerleştirerek onu, zekâya ve eylemliliğe sahip canlı bir varlık olarak sunuyor. Ziyaretçiler, toprağın dokusuyla, kokusuyla ve sesiyle etkileşime geçiyor; onu hem ekolojik bir sistem hem de doğa ve insanlık tarihinin canlı bir arşivi olarak deneyimliyor.

Yerebasan ayrıca inşaat gibi insan faaliyetlerinin tesirleri üzerine fikir yürütürken, Türkiye’nin zengin mirasını, arkeolojik alanlarını ve sürdürülebilir yapı uygulamalarını araştırıyor. Sergi, yerel teknikleri çağdaş yeniliklerle harmanlayarak, doğaya ve kültüre hürmet eden mimari yaklaşımlar tahayyül ediyor; doğayla daha ahenkli yaşam biçimlerine teşvik ediyor.

—Ceren Erdem ve Bilge Kalfa

Küratoryal Metin